Anksiyete Nedir?

Anksiyete Nedir?

Anksiyete denilince genellikle içimizdeki kaygı hali anlaşılır Anksiyete nedir, neden olur ve nasıl tedavi edilir? Tüm bu soruların cevapları için yazımızı okuyabilirsiniz 224 characters
Translation: Anxiety is generally referred to as the feeling of distress within us What is anxiety, what causes it, and how is it treated? You can find the answers to all these questions by reading our article

Anksiyete Nedir?

Anksiyete, günümüzde sık karşılaşılan bir ruhsal problemdir. Anksiyete bozukluğu, kişinin normal hayat faaliyetlerini engelleyecek düzeyde sürekli endişe, korku, panik ve kaygı hissetmesi durumudur.

Bu durumun her insan için geçerli bir tanımı olmayabilir. Ancak, bazı temel belirtileri bulunmaktadır. Anksiyete bozukluğu olan kişiler, sosyal kullanılara katılmaktan, halkla ilişkiler kurmaktan, kendileri veya başka insanların güvenliğinden endişe duymaktan, zorlayıcı düşüncelerden, zorlanma hissinden ve bedensel semptomlardan muzdarip olabilirler.

Bu belirtiler sürekli veya aralıklı olarak ortaya çıkabilir ve çoğunlukla günlük aktivitelerini bile etkileyebilirler. Anksiyete bozukluğu genellikle tedavi edilebilir bir durumdur ve en iyi tedavi yöntemi kişinin durumuna bağlı olarak değişebilir.


Türleri Nelerdir?

Anksiyete genel olarak, belirli bir tehlike karşısında açığa çıkan normal bir insan tepkisi olarak bilinir. Ancak bazı insanlar gündelik yaşantılarında sürekli olarak kaygı ve endişe duyabiliyorlar ve bu, anksiyete bozukluğu olarak adlandırılır. Anksiyete bozukluğu, psikolojik ve fiziksel belirtilerle kendini gösteren bir hastalıktır ve farklı türleri vardır.

Bunlardan ilki, Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu (GAB) olarak adlandırılır ve insanların her türlü konuda aşırı derecede kaygılı olmalarını içerir. Kişilerin sürekli olarak korku, endişe ve sıkıntı hissetmeleri, uyku problemleri yaşamaları ve odaklanmada zorluk çekmeleri GAB'nin belirtileridir.

Diğer bir anksiyete türü olan fobiler ise belirli bir nesne, durum veya aktivite karşısında aşırı derecede korku ve kaygı hissedilmesidir. Örneğin, yükseklik korkusu, uçak fobisi, kapalı yer fobisi gibi. Bu fobilerin belirtileri arasında çarpıntı, terleme, nefes darlığı, mide bulantısı ve baş dönmesi gibi fiziksel semptomlar yer alır.

Panik atak ise aniden gelişen yoğun kaygı, korku ve fiziksel semptomlarla kendini gösteren bir anksiyete çeşididir. Çarpıntı, nefes darlığı, terleme, mide bulantısı ve titreme gibi belirtiler bu ataklar sırasında ortaya çıkabilir. Bu tür anksiyete, kişilerin günlük yaşamlarını etkileyen bir durumda da kendini gösterebilir.

Son olarak, sosyal anksiyete bozukluğu, insanların sosyal ortamlarda kendilerine güven duyamaması ve diğer insanların onları eleştirecekleri veya reddedecekleri endişesiyle yaşamalarını ifade eden bir tür anksiyetedir. Bu durumda, kişiler sürekli olarak utanç, özgüven eksikliği ve sosyal yargılama korkusu hissedebilirler.

Bu farklı anksiyete türleri, belirtilerinin ve etkilerinin birbirinden farklı olmasına rağmen bir ortak noktaya sahiptirler. Her biri, kişilerin günlük yaşamda sıkıntı çekmelerine neden olur ve etkili bir tedavi gerektirir.


Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu

Genelleşmiş Anksiyete Bozukluğu (GAB), aşırı endişe ve korku duygularının uzun süreli ve kontrol edilemeyen bir şekilde devam etmesi durumudur. Birçok insanın yaşadığı normal endişe durumlarının yanı sıra, GAB'de kişilerin aşırı endişe hissi, günlük yaşamlarını etkiler ve normal işlevlerini yerine getirmelerini zorlaştırır.

GAB'ye sahip insanlar sürekli endişeli, tedirgin ve huzursuz hissederler. Ayrıca mide bulantısı, kas gerilimi, uykusuzluk, baş dönmesi ve kalp çarpıntısı gibi belirtiler yaşayabilirler. GAB'de kişiler herhangi bir neden olmadan devamlı kaygılı ve stresli hallerde olabilirler.

GAB, bilişsel ve davranışsal terapiler, ilaç tedavileri ve stres yönetimi teknikleri gibi farklı tedavi seçenekleriyle tedavi edilebilir. İlaç tedavisi GAB tedavisinde sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Antidepresanlar, anksiyolitikler gibi ilaçlar, kişinin ruh halini iyileştirmek ve artan stres seviyesini azaltmak için kullanılır.

Buna ek olarak, terapi de GAB tedavisinde etkili bir yöntemdir. Bilişsel davranış terapisi (CBT) gibi terapiler, kişinin düşünce süreçleri ve davranışları üzerinde çalışarak, endişe ve korkuları azaltmayı hedefler.

Bir diğer tedavi yöntemi olan stres yönetimi teknikleri ise kişinin stres düzeyini azaltarak, GAB semptomlarını yönetmelerine yardımcı olur. Yoga, meditasyon, derin solunum ve kas gevşetme tekniği gibi teknikler, stresi azaltır ve kişinin genel olarak daha rahat ve huzurlu hissetmesini sağlar.

GAB Tedavi Yöntemleri Özellikleri
İlaç Tedavisi Antidepresanlar ve anksiyolitik ilaçlar gibi ilaçlar kullanılır.
Terapi Bilişsel davranış terapisi gibi terapiler uygun görülür.
Stres Yönetimi Teknikleri Yoga, meditasyon ve kas gevşetme gibi teknikler, kişilerin stres seviyelerini azaltarak semptomları yönetmelerine yardımcı olur.

Fobiler ve Panik Atak

Fobiler, kişinin yoğun bir şekilde korku hissettiği ve bu korkunun hayatını etkilediği durumlar olarak tanımlanabilir. Fobisi olan kişiler, o durumla karşılaşacaklarını düşündükleri zaman yoğun bir kaygı hissederler. Bu durumun da, sosyal hayatlarına, iş hayatlarına ve günlük aktivitelerine müdahale ettiği görülür. Farklı fobi türleri bulunmaktadır, örnek olarak; yükseklik korkusu, uçak korkusu, karanlık korkusu, hayvan korkusu, kan,kirli nesne veya safra gibi durumlar fobik reaksiyonlara neden olabilir.

Panik atak bozukluğu, kişinin aniden yoğun bir şekilde korku ve endişe hissettiği bir anksiyete bozukluğudur. Bu ataklar sık sık ve beklenmedik şekilde meydana gelirler. Atak sırasında kişinin kalp çarpıntısı, terleme, nefes almakta güçlük çekme gibi fiziksel bulguları yanı sıra duygusal olarak da korku ve kontrol kaybı hissederler. Panik atağa yatkın olan toplumun %5’inden fazla olduğu düşünülmektedir.

Fobi ve panik atak bozukluğu gibi anksiyete bozukluklarının klinik olarak tanınabilir durumlar olduğu unutulmamalıdır. Bu tür durumlarda, bir psikiyatriste başvurarak tıbbi destek almak, tedavi sürecinde önemli bir adımdır.


Sosyal Anksiyete Bozukluğu

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin günlük yaşamındaki sosyal etkileşimleriyle ilgili tedirgin edici endişeler yaşamasıdır. Bu endişeler, sosyal durumlarda kendini ifade etme, başkalarıyla etkileşim kurma ve diğer insanlar tarafından olumsuz olarak değerlendirilme korkusu gibi belirtilerle kendini gösterir.

Bu bozukluğun nedenleri arasında çevresel ve biyolojik faktörler bulunur. Çocukluk döneminde ve ergenlikte yaşanan olumsuz deneyimler, aşırı koruyucu yetiştirilme tarzı, düşük özgüven, aşırı stres ve kaygı yaratan olaylar, çevresel faktörler arasında yer alır. Bunun yanı sıra, beyindeki kimyasal dengenin değişmesine neden olduğu düşünülen hormonal dengesizlikler de, kişinin sosyal anksiyete bozukluğu yaşamasında etkili olabilir.

Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişilerde, belirtiler genellikle ilaç ve terapi kullanarak tedavi edilebilir. İlaç tedavisi, anksiyete semptomlarını hafifletmek için kullanılır. Bu ilaçlar, doktorun önerisi doğrultusunda alınmalıdır.

Terapi, anksiyete semptomlarını yönetmek ve kaygı düzeylerini azaltmak için kullanılır. Kognitif davranış terapisi (CBT), desensitizasyon ve yeniden işleme hareketi (EMDR) terapileri sosyal anksiyete bozukluğu tedavisi için önerilen terapi yöntemleri arasındadır.

Birçok sosyal anksiyete bozukluğu vakası, çeşitli hareket ve nefes alma teknikleri, öz güven artırıcı aktiviteler ve düzenli egzersiz yaparak yönetilebilir. Bu tür aktiviteler, anksiyete semptomlarını azaltır ve genel sağlık durumunu iyileştirir.


Anksiyeteye Karşı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Anksiyeteye karşı tedavi yöntemleri, bireye özgü olarak belirlenir. Gerekirse ilaç tedavisi, psikoterapi veya her ikisinin kombinasyonu uygulanabilir. Tedavi yöntemi, anksiyete türüne ve bireyin semptomlarına göre belirlenir.

Anksiyete ilaçları, semptomların azaltılmasına yardımcı olabilir ve en yaygın kullanılan tedavi yöntemidir. İlaçlar, genellikle panik atak, özellikle de yoğun panik atakları olan kişilerde etkilidir. Yaygın olarak kullanılan anksiyete ilaçları arasında, antidepresanlar, anksiyolitikler ve beta blokerler yer alır.

Anksiyete ilaçlarının etkisi, kişiye ve semptomlara göre değişir. Bazı kişilerde semptomların hafifletilmesi hızlı bir şekilde gerçekleşirken, diğerleri için birkaç hafta alabilir. Ancak, ilaçlar bazı yan etkilere neden olabilir, özellikle de doz aşımı veya yanlış kullanım durumunda. Bu nedenle, ilaçlar doktor tarafından reçete edilmelidir ve belirlenen doza uyularak kullanılmalıdır.

Terapi, diğer bir anksiyete tedavi yöntemi olarak kullanılır. Anksiyete semptomlarına neden olan düşünceleri veya durumları anlamak ve değiştirmek için kullanılan farklı terapi türleri vardır. Kognitif davranışçı terapi (CBT), en yaygın olarak kullanılan terapi türüdür ve anksiyete tedavisinde oldukça etkilidir. Terapi seansları genellikle haftada bir kez düzenlenir ve bireyin semptomlarına göre değişebilir.

Bazı terapi türleri arasında, görsel hareketli desensitizasyon ve yeniden işleme (EMDR), dialektik davranışçı terapi (DBT) ve psikanalitik terapi yer alır. Terapinin amacı, kişinin anksiyetesini kontrol etmesine yardımcı olmak ve daha sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olmaktır.


İlaç Tedavisi

Anksiyete bozukluğunda tedavinin en sık kullanılan yöntemlerinden biri ilaç tedavisidir. Anksiyete ilaçları, beynin kimyasal dengesini etkileyerek anksiyete belirtilerini kontrol altına almaya yardımcı olur. Farklı anksiyete türleri için farklı ilaçlar kullanılır.

Bazı anksiyete ilaçları aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

İlaç Türü Özellikleri
Antidepresanlar Anksiyete ve depresyon tedavisinde kullanılır. Serotonin, norepinefrin ve dopamin nörotransmitterlerini arttırarak etki gösterir.
Benzodiazepinler Genellikle kısa süreli tedavilerde kullanılır. Anksiyete belirtilerini hızlı bir şekilde kontrol altına alır ancak bağımlılık riski vardır.
Beta Blokerler Kasılmaları önleyerek kalp atışını düzenler. Sıklıkla sahne korkusu ve sosyal anksiyete bozukluğu tedavisinde kullanılır.
Antipsikotikler Bazı durumlarda anksiyete belirtileri kontrol altına almak için kullanılır. Genellikle antidepresanlarla birlikte kullanılır.

Bu ilaçların yan etkileri de olabilir. Yan etkiler ilaç türüne ve kullanılan doza bağlı olarak değişir. Yine de en sık görülen yan etkiler arasında uyku hali, yorgunluk, kilo artışı, baş dönmesi ve bulantı sayılabilir.

Herhangi bir ilaç tedavisine başlamadan önce mutlaka bir doktorla görüşmek gerektiğini unutmamalısınız. Doktorunuz, doğru dozajı belirleyerek ve yan etkileri sınırlamanıza yardımcı olacaktır.


Terapi

Anksiyete bozukluğu tedavisinde birçok farklı terapi türü mevcuttur. Bu terapilerin temel amacı, hastalığın semptomlarını yönetmek ve bireye kontrol hissi kazandırmaktır. Bu terapi türlerinden en çok kullanılanları ise bilişsel davranış terapisi (BDT) ve göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme tekniği (EMDR)’dır.

BDT, anksiyete belirtilerine neden olan düşünce kalıplarını değiştirerek kişinin hissettiği endişe ve kaygı seviyesini azaltmaya çalışır. BDT, kişinin kendi kendine anksiyetenin tetikleyicileriyle nasıl başa çıkabileceğini öğrenmesine yardımcı olur. Terapist, kişinin anksiyetesi hakkındaki düşüncelerini anlamaya çalışır ve daha sonra bu düşüncelere meydan okumayı öğretir. Bu sayede kişi, kontrolünü geri kazanır ve anksiyete nöbetlerini hafifletir.

EMDR, anksiyeteye neden olan travmatik olayların etkisini azaltmaya odaklanır. Bu terapi, kişiye travmatik olayı hatırlatır ve bu esnada göz hareketleri kullanarak kişinin duygusal tepkilerini yeniden işlemesine izin verir. Bu sayede, travmatik olayla ilgili anksiyete semptomları azaltılabilir ve zihinsel sağlık iyileştirilebilir.

Diğer anksiyete tedavileri arasında davranışçı terapi, psikodinamik terapi, kognitif terapi ve aile terapisi bulunmaktadır. Terapistiniz sizin semptomlarınıza, durumunuza ve rahatsızlığınıza en uygun olan terapisti belirleyecektir.


Anksiyeteden Kurtulmak İçin Öneriler

Anksiyete, pek çok insanın karşılaştığı bir zorluktur. Ancak, doğru teknikleri uygulayarak bunun üstesinden gelebilirsiniz. İlk olarak, düzenli olarak egzersiz yapmak anksiyetenizi azaltmanıza yardımcı olabilir. Bu, hormonlarınızın ürettiği ilgili kimyasallar sayesinde mümkündür. Olumlu düşünce alıştırmaları da stresi azaltmada etkilidir. Kendinize güvenen düşünceler ve duygular beyinde anksiyete hissi yaratan negatif düşünceleri engeller.

Bunların yanı sıra, stresli durumlardan kaçınmak yerine, onlarla yüzleşmeyi öğrenmelisiniz. Endişelendiğiniz bir durumu hayal edin ve sonra nasıl hissettiğinizi tanımlamaya çalışın. Bu size, neden kaygılandığınızı, ne kadar stres oluşturduğunu ve nasıl üstesinden gelebileceğinizi anlamada yardımcı olacaktır. Ayrıca, düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve dinlenme, anksiyetenizi azaltmanıza yardımcı olabilecek diğer faktörlerdir.

Bunların yanı sıra, diyalog içindeki kişilere anksiyeteniz hakkında konuşmak, güveninizi artırmanıza ve daha iyi bir zihinsel sağlık durumuna ulaşmanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, moral desteği ve anlamlı bir insan bağlantısı sağlar.

Yukarıdaki önerilerin yanı sıra, uygulamak isteyebileceğiniz diğer teknikler arasında yoga, meditasyon ve nefes egzersizleri yer almaktadır. Bu teknikler anksiyete semptomlarının azaltılmasına yardımcı olabilir.

Anksiyeteniz hala kontrol edilemezse ve günlük işlerinizi yapmanızı olanaklı kılmıyorsa, profesyonel yardım almaktan çekinmeyin. Terapi veya ilaçlar anksiyete kontrol etme konusunda oldukça etkilidir. Unutmayın, doğru adımları attığınızda anksiyete sizi kontrol etmez, siz anksiyeteyi kontrol edersiniz.