Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki Yeri ve Etkileri hakkında merak ettiğiniz her şey burada! Türkiye'nin ekonomik gelişimine etkilerine dair değerli bilgileri sitemizde bulabilirsiniz Rekabet dünyasında bir adım önde olmak için okumaya devam edin!
Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki yerini ve etkilerini anlamak, ülkenin ekonomik ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynayan bir faktördür. Dünya Rekabet Endeksi, tüm ülkelerin ekonomik ve sosyal faktörlerini değerlendirir ve ülkelerin birbirleriyle rekabet güçlerini sıralamak için kullanılır. Bu nedenle, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu, ülkenin rekabet gücünü belirleyen önemli bir faktördür.
Türkiye, son yıllarda Dünya Rekabet Endeksi'nde sürekli yükseliş göstererek 2021 yılında 62. sıraya yükseldi. Ancak, hala gelişmiş ülkeler seviyesine gelmek için yeterli bir konuma sahip değil. Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu, ülkemizin ekonomik göstergeleri, iş yapma kolaylığı, kamu yönetimi kalitesi gibi birbirinden farklı faktörler tarafından belirlenir.
Bu nedenle, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimini sağlamak, Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltmek için yapılacak düzenlemeler oldukça önemlidir. Özellikle, yatırım ortamının iyileştirilmesi, inovasyona yatırım yapılması ve eğitim sistemi ile işgücü verimliliğine yapılan yatırımlar, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki pozisyonunu yükseltme potansiyelini taşımaktadır.
Özetle, Dünya Rekabet Endeksi, Türkiye'nin rekabet gücünü belirleyen önemli bir kriterdir ve ülkemizin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimini etkileyen bir faktördür. Bu nedenle, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltmek için yapılacak düzenlemeler, ülkenin rekabet gücünün artırılmasına önemli bir etki yapabilir.
Dünya Rekabet Endeksi Nedir?
Dünya Rekabet Endeksi, ekonomik ve sosyal faktörleri bir arada değerlendirerek, ülkelerin rekabet gücünü belirleyen bir endekstir. Bu endeks, dünya genelindeki tüm ülkeleri kapsayarak, ülkelerin birbirleriyle rekabet güçlerine göre sıralanmasına olanak tanımaktadır. Rekabet endeksi, bir ülkenin ekonomik ve sosyal yönleriyle birlikte, iş yapma kolaylığı, kamu yönetimi kalitesi, inovasyon, sağlık ve eğitim seviyesi gibi birçok faktörü bir arada değerlendirerek ülkeleri sıralamaktadır.
Bu endeks, Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanmaktadır. Değişkenler, ekonomi ve sosyal konular olmak üzere iki ana başlık altında değerlendirilir. Endeks, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimlerine ilişkin verilerin objektif bir şekilde değerlendirilmesine olanak sağlar. Bu nedenle, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmalarının değerlendirilmesinde bu endeks oldukça önemlidir.
Türkiye'nin Konumu Nasıl?
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişim seviyesini belirleyen önemli kriterlerden biri olan Dünya Rekabet Endeksi, her yıl güncellenerek ülkelerin rekabet gücünü ölçüyor. Son yıllarda Türkiye, Dünya Rekabet Endeksi'nde sürekli yükseliş göstererek 2021 yılı itibariyle 62. sıraya yükseldi. Ancak, hala gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için yeterli değil.
Rekabet Endeksi'ndeki konumunu belirleyen faktörlere bakıldığında, ülkemizin ekonomik göstergeleri büyük bir önem taşıyor. Özellikle GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla) ve iş gücü verimliliği, Türkiye'nin rekabet gücünü belirleyen temel kriterler arasında yer alıyor. Sağlık ve eğitim seviyesi de diğer bir önemli endeks kriteri olarak karşımıza çıkıyor.
Yukarıdaki kriterlerin yanı sıra, iş yapma kolaylığı ve kamu yönetimi kalitesi de Türkiye'nin rekabet gücüne doğrudan etki eden faktörler arasında yer alıyor.
Türkiye'nin rekabet gücünün artırılması ve gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşması için, yapılacak düzenlemelere ve atılacak adımlara ihtiyaç duyuluyor. Özellikle yatırım ortamının iyileştirilmesi, inovasyona yatırım yapılması ve eğitim sistemine yapılan yatırımlar, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltebilir.
Ekonomik Göstergeler
Ülkemizin ekonomik göstergeleri, Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumumuzu belirleyen en önemli faktörlerden biridir. GSYİH başta olmak üzere, işgücü verimliliği, sağlık ve eğitim seviyesi gibi pek çok kriter, ülkelerin ekonomik gücünün belirlenmesinde önemli bir yer tutar.
GSYİH, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü belirlemek için kullanılan temel göstergedir. İşgücü verimliliği, ülkenin ekonomisine doğrudan etki eden, verimlilik ve üretim açısından önemli bir değerlendirme kriteridir. Sağlık ve eğitim seviyesi de ülkenin insana yatırım yapma oranlarına göre değerlendirilebilir.
Bu göstergeler, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu belirleyen önemli etkenlerden biridir. Ancak Türkiye, bu göstergelerde yeterli performans sergileyememiştir. Özellikle işgücü verimliliği ve sağlık-eğitim seviyesi konusunda daha fazla iyileştirme sağlanması gerekmektedir.
Bu bağlamda, ülkenin ekonomik göstergelerini güçlendirmek için atılacak adımlar ve yapılacak düzenlemeler, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki yerini yükseltmek için önemli rol oynamaktadır.
GSYİH
GSYİH, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ve toplam gayrisafi milli hasılasını (GSMH) ölçen temel bir göstergedir. Bu gösterge, ülkelerin güçlerini ölçmek için ekonomik faktörlerin bir araya getirilmesiyle hesaplanır. GSYİH, ülkenin üretim gücüne, ticaret hacmine ve ekonomik büyüme potansiyeline dair bilgiler sağlar.
GSYİH hesaplama yöntemi, bir ülkenin üretime katılan kesimlerinin toplam katma değerini ölçer. Bu da, üretim faaliyetlerinin değerini veya ücretleri de içerir. GSYİH'nin hesaplanmasında gayri safi milli hasıla, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü ölçmek için en yaygın kullanılan yöntemdir.
Bir ülkenin GSYİH'sı, ülkenin ekonomik büyüklüğüne ve toplam üretim hacmine göre sıralanır. Bu nedenle, GSYİH, bir ülkenin ekonomik gücünün ölçülmesinde en önemli faktörlerden biridir. Ayrıca, GSYİH, ekonomik kalkınma ve üretkenlik açısından finansal uygunluk hakkında bilgi sağlar.
GSYİH, ülkelerin ekonomik kalkınmalarını karşılaştırmak ve sıralamak için kullanılır. Bu nedenle, bir ülkenin GSYİH'sı ne kadar yüksekse, o kadar ekonomik güce sahip demektir. GSYİH'nin hesaplanması, bir ülkenin ekonomik durumunu anlamak için önemli bir araçtır ve ülkelerin ekonomik performansını değerlendirmek için yaygın olarak kullanılan bir göstergedir.
İşgücü Verimliliği
=İşgücü verimliliği, bir ülke için en önemli faktörlerden biridir. İşgücü verimliliği, bir saatte üretilen mal ve hizmet miktarını ifade eder. Yani, işçilerin bir saat içinde ne kadar ürettiği önemlidir. Bu faktör, ülkelerin ekonomik büyüklüğüne doğrudan etki eder ve üretim ve verimlilik açısından büyük bir öneme sahiptir.
İşgücü verimliliği, pek çok faktörden etkilenir. Bunlar arasında teknolojik gelişmeler, altyapı yatırımları, eğitim seviyesi ve sağlık koşulları gibi faktörler yer alır. İşgücü verimliliğini artırmak için, ülkelerin bu faktörlere yatırım yapması gerekmektedir.
Ayrıca, işgücü verimliliğini artırmak için yönetim politikaları da büyük bir öneme sahiptir. Örneğin, verimliliği artırmak için, iş süreçlerinin yeniden düzenlenmesi, işçiler arasındaki iş bölümlerinin düzenlenmesi, ücretlerin artırılması gibi adımlar atılabilir. Ayrıca, ülkelerin işgücü piyasalarındaki istikrarı da işgücü verimliliğini artırmak için önemlidir.
| Ülke | İşgücü Verimliliği |
|---|---|
| ABD | 73.3 |
| Almanya | 63.0 |
| Japonya | 55.1 |
| Türkiye | 29.4 |
Yukarıdaki tablodan da görülebileceği gibi, Türkiye işgücü verimliliği bakımından diğer ülkeler karşısında geride kalmaktadır. Ülkemizde, iş süreçlerinin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Bu kapsamda, eğitim seviyesi ve sağlık koşullarının iyileştirilmesi, teknolojik altyapının güçlendirilmesi ve yeni iş modellerinin kullanımı büyük önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, işgücü verimliliği, bir ülkenin ekonomik büyüklüğünü belirlemek için önemli bir göstergedir. İşgücü verimliliği düşük olan ülkelerin, üretim ve verimlilik açısından geri kalmaları kaçınılmazdır. Bu nedenle, Türkiye'nin işgücü verimliliğini artırmak için, teknolojik ve eğitimsel yatırımların yanı sıra, istikrarlı bir işgücü piyasası için uygun politikalar oluşturması gerekmektedir.
Sağlık ve Eğitim Seviyesi
Sağlık ve eğitim seviyesi, ülkelerin insan sermayesine yaptığı yatırımın ve bu alanda sağlanan gelişimin belirleyicisidir. Dünya Rekabet Endeksi, ülkelerin sağlık ve eğitim seviyelerini ölçerken, bu alanlara yapılan yatırımların ülkenin rekabet gücünü nasıl etkilediğini de inceler.
Bu alandaki başarı, ülkelerin nüfusunun genel sağlık durumu ve eğitim seviyesi ile doğrudan ilgilidir. Sağlık ve eğitim yatırımlarının artması, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ülkenin sosyal ve ekonomik gelişimini olumlu yönde etkiler.
Türkiye'nin sağlık ve eğitim seviyesi, son yıllarda yapılan yatırımlar ve düzenlemelerle giderek yükselmektedir. Ancak, hala gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmak için yeterli değiliz. Bu alanda yapılacak yeni yatırımlar ve düzenlemeler, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu iyileştirecektir.
Özellikle, pandemi süreci sonrasında sağlık alanında yapılan çalışmalar ve eğitim sisteminde yenilikler birçok fırsat sunmaktadır. Sağlık alanında kaliteli hizmetler sunarak, aynı zamanda turizm sektöründe de bir cazibe merkezi olma fırsatı yakalayabiliriz. Eğitim sisteminde yapılan yeniliklerle ise, genç nüfusumuzun uluslararası arenada rekabet edebilir seviyeye gelmeleri sağlanabilir.
Sağlık ve eğitim seviyesinin yükseltilmesi yolunda yapılacak yatırımlar, sadece ülkenin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltmekle kalmayacak, aynı zamanda toplumsal refahın artmasına da katkıda bulunacaktır.
İş Yapma Kolaylığı
İş Yapma Kolaylığı, Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumumuzu etkileyen önemli faktörlerden biridir. Bu kriter, ülkelerin ticari faaliyetlere başlama ve yürütme süreçlerinin ne kadar kolay ve hızlı olduğuna dair bir ölçüt sunar.
Ticari faaliyetler için gereken izinlerin ve belgelerin alınması, vergi kayıtlarının yapılması, sözleşmelerin hazırlanması ve diğer işlemler gibi süreçlerin ne kadar hızlı ve kolay gerçekleştiği, ülkelerin iş yapma kolaylığına dair sıralamada belirleyici unsurlar arasındadır.
Bu kriterdeki en önemli faktörler arasında, bürokrasinin karmaşıklığı, ticari davaların süresi ve maliyeti, iş yasaları ve işgücü düzenlemeleriyle ilgili düzenlemeler gibi faktörler yer alır. Türkiye'nin bu alandaki puanı, son yıllarda yapılan düzenlemelerle birlikte yükselmiş olsa da, hala daha gidilecek uzun bir yol bulunmaktadır.
İş yapma kolaylığı kriterinde iyi bir konuma sahip olmak, ülkelerin yabancı yatırımları çekmesinde de büyük rol oynar. Yabancı yatırımcılar, ticari faaliyetlerini hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebildikleri ülkeleri tercih ederler. Bu nedenle, Türkiye'nin iş yapma kolaylığı konusunda kendini geliştirmesi, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmalarını teşvik edebilir.
Bu noktada, ticaret yasalarından vergi politikalarına kadar pek çok faktör, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu belirleyen etkenler arasında yer alır. Yapılacak düzenlemeler ve iyileştirmeler, ülkemizin iş yapma kolaylığı konusundaki konumunu yükseltebilir ve ekonomik büyümeye pozitif katkı yapabilir.
Kamu Yönetimi Kalitesi
Kamu yönetimi kalitesi, Dünya Rekabet Endeksi'nde ülkelerin sıralanmasında etkili bir faktördür. Ülkelerin yönetimini, yönetişim yapısını, kamu hizmetlerinin sunumunu ve çalışanların niteliğini değerlendiren bu kriter, ülkenin yönetim sistemi kalitesini ölçer.
Türkiye, son yıllarda kamu yönetimi kalitesi konusunda yaptığı yeniliklerle Dünya Rekabet Endeksi'nde yükselişe geçmiştir. Ancak hala ilerleme kaydedilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Özellikle kamu kurumlarının etkinliği, şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
Kamu yönetimi kalitesinin artırılması için yapılacak düzenlemeler ve reformlar, ülkelerin rekabet gücünü artırmak için önemlidir. Bu noktada, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sistemi, kamu hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde sunulması, çalışanların niteliklerinin artırılması gibi faktörler önem kazanmaktadır.
Bu bağlamda, Türkiye'nin yönetim yapısına ilişkin yapılan düzenlemeler son derece önemlidir. Son yıllarda yapılan reformlar, ülkemizin rekabet gücünü artırmak için atılmış önemli adımlardan biridir. Ancak yine de yapılması gerekenler bulunmaktadır. Hükümet, en temel kamu hizmetlerini vermek için yenilikçi politikalar üretebilir, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle iş birliği içinde çalışarak kamu reformlarına öncelik verebilir. Bu adımların atılması, Türkiye'nin Kamu yönetimi kalitesi açısından Dünya Rekabet Endeksi'nde daha üst sıralara yükselmesine yardımcı olacaktır.
Türkiye'nin Yerini Nasıl Yükseltebilir?
Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu, ticaret yasalarından vergi politikalarına kadar pek çok faktörün etkisinde. Bu faktörlerin gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması, Türkiye'nin rekabet gücünü artırarak endeksteki yerini yükseltebilir.
Örneğin, ticarette yaşanan zorluklar, bürokrasi ve belirsizlikler yatırımcıların ülkeye gelmesini engelleyebiliyor. Bu yüzden, ticaret yasalarının gözden geçirilmesi ve ticari faaliyetlerin kolaylaştırılması gerekiyor. Ayrıca, vergi politikalarının da yatırımcılar için cazip hale getirilmesi, Türkiye'nin yatırım ortamını iyileştirecek etkili adımlardan biri olacaktır.
Bunun yanı sıra, inovasyona yapılacak yatırımlar ve Ar-Ge çalışmaları, Türkiye'nin rekabet gücünü artırabilir. Eğitim sisteminin geliştirilmesi ve işgücü verimliliğinin artırılması da, ülkemizin rekabet gücünü artırmak için önemli adımlardan biri olacaktır.
Elbette, bu adımların atılabilmesi için politik istikrarın sağlanması da gereklidir. Ülkemizin yönetim sistemi kalitesinin artırılması, kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacak ve Türkiye'nin rekabet gücünü artırabilecektir.
Yatırım Ortamının İyileştirilmesi
Yatırım ortamının iyileştirilmesi, ülkelerin Dünya Rekabet Endeksi'nde yükselebilmesi için oldukça önemlidir. Ticari faaliyetlerin kolaylaştırılması ve teşvik edilmesi, yatırım için daha cazip bir ortam oluşmasını sağlar.
Bu nedenle, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltmek için yapabileceği en önemli adımlardan biri, yatırım ortamını iyileştirmektir. Bu çerçevede, ticaret yasalarının güncellenmesi ve kolaylaştırılması, vergi politikalarının yatırımcı dostu hale getirilmesi gibi düzenlemeler yapılabilir. Ayrıca, yabancı yatırımcıları teşvik etmek için uygun koşullar sağlanmalı ve yatırım yapmanın kolaylaştırılması için gereksiz bürokrasinin önüne geçilmelidir.
Bununla birlikte, yatırım ortamının iyileştirilmesi sadece düzenlemelerle değil, aynı zamanda güvenliği ve istikrarı sağlayacak politikaların uygulanmasıyla da mümkündür. Bu politikaların uygulanmasıyla Türkiye, yabancı yatırımcıların güvende hissetmelerini sağlayabilir ve yatırımın artmasına yardımcı olabilir.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi, başta ülke ekonomisi olmak üzere tüm sektörlerin gelişmesine yardımcı olabilir. Bu nedenle, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki yerini yükseltmek için yatırım ortamının iyileştirilmesi kadar önemli bir adım yoktur.
İnovasyona Yatırım
Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltmek için yapılacak en önemli adımlardan biri, inovasyona yatırım yapmaktır. İnovasyon, ülkelerin geleceğini belirleyen temel faktörlerden biridir ve ekonomik büyümeyi sağlamak her zaman inovasyonla mümkündür.
Türkiye, son yıllarda inovasyona yatırım yapma konusunda önemli adımlar atmış olsa da hala gelişmiş ülkeler seviyesine ulaşmak için yeterli değil. İnovasyona yatırım yapmak için birçok farklı alan vardır. Bunlar arasında teknolojik gelişmeler, araştırma ve geliştirme projeleri, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve dijitalleşme yatırımları yer almaktadır.
Bununla birlikte, inovasyon yatırımları için birçok farklı kaynak mevcuttur. Özellikle, KOSGEB ve TÜBİTAK gibi kurumlar, Türkiye'deki inovasyon projelerini ve girişimlerini desteklemek amacıyla birçok farklı program ve destek sunmaktadır.
Ayrıca, Türkiye'deki özel sektör şirketleri de inovasyona yatırım yaparak ülkenin rekabet gücünü artırabilirler. Yeni teknolojileri kullanarak ürün ve hizmet kalitesini yükseltebilirler ve daha fazla müşteriye ulaşabilirler.
- Türkiye'nin inovasyona yatırım yapması, diğer ülkelerle rekabet gücünü artırmak ve ekonomik büyümeyi sağlamak için önemlidir.
- Türkiye'de inovasyon projeleri için destek veren kurumlar bulunmaktadır ve özel sektör şirketleri de inovasyona yatırım yaparak ülkenin ekonomik gelişimine katkıda bulunabilirler.
Tüm bu adımlar, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki yerini yükseltmek için önemlidir. Ülkemiz, inovasyona yatırım yaparak rekabet gücünü artırabilir ve daha iyi bir gelecek için gerekli adımları atabilir.
Eğitim Sistemi ve İşgücü Verimliliği
Eğitim sistemi ve işgücü verimliliği, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu belirleyen önemli faktörler arasında yer almaktadır. İşgücü verimliliği, üretim maliyetleri ve işletmelerin kârlılığı açısından doğrudan etki eden bir faktördür. İnsana yatırım yapılmasıyla işgücü verimliliği artırılabilir ve Türkiye'nin rekabet gücü yükseltilerek, Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu güçlendirilebilir.
Bunun yanı sıra, eğitim sistemi de rekabet gücü açısından hayati öneme sahiptir. Eğitim sisteminin kalitesi artırılarak, nitelikli işgücü yetiştirilebilir ve işletmelerin ihtiyacı olan alanlarda eleman ihtiyacı karşılanabilir. Aynı zamanda, gelişen teknoloji ve iş dünyasındaki değişimler göz önüne alındığında, işletmelerin işgücü ihtiyaçları da değişmektedir. Bu nedenle, eğitim sisteminin esnek bir yapıya sahip olması ve iş dünyasının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sürekli güncellenmesi gerekmektedir.
- Eğitim sistemi ve işgücü verimliliğinin artırılması için, işletmelerin eğitim programlarına katılımları teşvik edilebilir ve işletmelerin neden eleman ihtiyacı olduğuna dair çalışmalar yapılabilir.
- Eğitim programlarına katılan işletmeler, kendi elemanlarını yetiştirerek işgücü verimliliğini artırabilirler.
- Üniversite ve meslek okulu öğrencileri, iş dünyasında aranan niteliklere uygun bir şekilde yetişirlerse, iş dünyasında daha kolay iş bulabilirler.
Türkiye, eğitim sistemi ve işgücü verimliliği alanında yapacağı düzenlemelerle, Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumunu yükseltebilir ve bu alanda lider ülkeler arasında yer alabilir. Eğitime ve işgücüne yapılan yatırımlar, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişiminde en önemli etkenlerden olacaktır.
Sonuç
Dünya Rekabet Endeksi, ülkelerin rekabet gücünü belirlemek için kullanılan önemli bir ölçüttür. Türkiye'nin bu endekste belirli bir konumu bulunmaktadır ve ülke ekonomisinde ve sosyal gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır.
Ancak, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki konumu gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır ve daha gelişmiş ülkelerle arasındaki fark hala oldukça fazladır. Bunun nedeni, ülkemizin ekonomik göstergelerinin gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmasıdır.
Yapılacak düzenlemeler ve atılacak adımlar, Türkiye'nin Dünya Rekabet Endeksi'ndeki yerini yükseltme potansiyelini taşımaktadır. Özellikle yatırım ortamının iyileştirilmesi, inovasyona yatırım yapılması ve eğitim sistemi ve işgücü verimliliğine yatırım yapılması, ülkemizin rekabet gücünü artırabilecek en önemli unsurlardan bazılarıdır.
Ülkemiz, Dünya Rekabet Endeksi'nde daha üst sıralara yükselerek, ekonomik ve sosyal gelişimini sürdürebilir hale gelebilir. Bu nedenle, yapılacak düzenlemeler ve atılacak adımların ülkemizin geleceği açısından büyük önemi vardır.