Yabani Bitkiler ve Anadolu Halkları, Türkiye'nin kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir kaynak. Bu kitapta, Anadolu'da yetişen yüzlerce bitkinin kullanımı ve halk arasındaki önemi inceleniyor. Sağlık, yemek pişirme, ilaç yapımı ve daha birçok alanda Anadolu'nun vazgeçilmez bitkileri hakkında detaylı bilgi edinin. Bu kitap, doğayı seven herkes için bir başucu kaynağıdır.
Yabani bitkiler ve Anadolu halkları arasındaki ilişki, yüzyıllardır devam eder. Anadolu'nun sahip olduğu zengin doğal yaşam, insanlar tarafından kullanıldığı kadar, doğaya da fayda sağlar. Bu ilişki, yaban hayatının korunması ve insanların hayatı üzerindeki etkisi açısından önemlidir.
Yabani otların hayatı kurtarma potansiyeli de göz ardı edilemez. Yabani bitkilerin doğal afetlerde kullanımı ve sağlık için faydaları, bu bitkilerin önemini bir kez daha ortaya koyar.
Bunun yanı sıra, Anadolu'nun zengin yemek kültüründe yabani otların yeri de oldukça önemlidir. Yabani bitkiler, geleneksel yemek kültüründe önemli bir role sahiptir ve kaybolmaya yüz tutan bu kültürün korunması için doğal yaşama verilen önem artmaktadır.
Doğanın bize sunduğu bu doğal kaynaklar, hem sağlık hem de ekonomik açıdan birçok fayda sağlayabilir. Bu nedenle, yabani bitkilerin korunması ve doğal hayatın devam etmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluk vardır.
Yaban Hayatı ve Anadolu İnsanları
Anadolu, zengin yaban hayatıyla ünlüdür. Ormanlık alanlar, sulak alanlar ve savanların yanı sıra, yaban hayatının yaşamasına izin veren yabani bitki örtüsü de zengindir. Ancak, doğal yaşamın Anadolu'daki insanlar üzerindeki etkisi hakkında endişe verici gelişmeler mevcuttur. Tarım ve sanayi faaliyetleri gibi insan etkileri yaban hayatı ve doğal yaşama zarar verebilir. İnsan aktivitelerine bağlı orman yangınları veya baraj inşaat projeleri gibi doğal afetler yaban hayatını etkileyebilir.
Bu nedenle, doğal hayatın korunması herkesin sorumluluğudur. İnsanlar, yaban hayatının yaşamasına izin verecek şekilde yaşamlarını sürdürmek zorundadır. Bu koruma, yaban hayatının ve yaşam alanının sürdürülebilirliğini garanti altına almak için gerekli olan yasalarla birlikte düzenlemelerle sağlanabilir.
- Yaban hayatının doğal yaşam alanları korunmalıdır
- Çiftlik ve arazilerin yaban hayatının yaşayabileceği alanlara yakın olmamasına dikkat edilmelidir
- Avlanma faaliyetleri kontrol edilmeli ve yaban hayatı için önemli alanlarda avlanma yasaklanmalıdır
- Endemik bitki ve hayvan türleri koruma altına alınmalıdır
Anadolu'da yaşayan insanlar doğal hayatın korunmasına katkı sağlayabilirler. Örneğin, tüm dünyada olduğu gibi, atık yönetimi, doğal kaynakların tasarrufu, enerji tasarrufu, su kaynaklarının korunması, doğal ve organik gıda ürünlerinin tüketilmesi gibi konularda farkındalık yaratılması gerekmektedir. Anadolu halkları, doğal hayatın korunması konusunda farkındalığı artıracak projelere destek olabilirler.
Özetle, yaban hayatının korunması herkesin görevi ve sorumluluğudur. Doğal yaşam alanlarının korunması, yabani bitkilerin ve hayvanların yaşamasına izin verilmesi, doğal kaynakların tasarrufu gibi önlemler alınarak yaban hayatı korunabilir. Anadolu insanları, doğal hayatın korunması için çabalayarak doğal yaşamın kirlenmesine ve doğal yaşamın yok olmasına engel olabilir.
Yabani Otlar ve Geleneksel Yemek Kültürü
Yaban hayatı ve geleneksel yemek kültürü, Anadolu'nun tarihi doku ve yüksek besin değerli bitkilerle doludur. Geleneksel yemeklerde kullanılan yabani otlar, lezzetli olmanın yanı sıra sağlık açısından da birçok fayda sağlar. Bu bitkilerin kullanımı, köklü kültürümüzde önemli bir yere sahiptir. Yeterli miktarda tüketildiğinde, vücudu yaşlanmaya karşı korur ve birçok hastalık riskini azaltır.
Yabani otların doğal olarak yetişmesi, zehirli pestisitlerin kullanılmaması ve endüstriyel işleme tabi tutulmaması nedeniyle sağlıklıdır. Günümüzde birçok insan, doğal beslenmenin önemini anladığından, eski, yöresel ve geleneksel yemek kültürümüze tekrar dönmeye başladı. Yabani bitkiler de bu anlamda önemli bir yere sahiptir.
Bazı yabani otların tıbbi etkileri olduğu bilinmektedir. Örneğin, adaçayı solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisi için kullanılırken, rezene de mide problemlerine iyi gelir. Yabani otların kullanımı, birçok kişi tarafından sağlık açısından faydalı olarak kabul edilirken, bu bitkilerin tarihi de oldukça eskiye dayanmaktadır.
Ancak, geleneksel yemek kültürümüzde kullanılan yabani otların çoğu, unutulmaya yüz tutmuş ve tehdit altındadır. Bu nedenle, bu bitkilerin korunması ve kullanımının yaygınlaştırılması son derece önemlidir. Bu amaçla, birçok sivil toplum kuruluşu, yabani bitkilerin korunması ve kullanımı konusunda çalışmalar yürütmektedir.
Sonuç olarak, yabani otlar, Anadolu'nun doğal zenginliklerindendir. Geleneksel yemeklerde kullanımları, sağlık açısından faydalıdır ve kaybolmakta olan kültürümüzün korunması açısından da önemlidir. Bu bitkilerin korunması ve yeniden kullanımının yaygınlaştırılması, hem doğamızı, hem kültürümüzü hem de sağlığımızı korumak adına son derece önemlidir.
Yabani Bitki Toplama ve Hazırlama Gelenekleri
Yabani bitkilerin kullanımı Anadolu'nun birçok köşesinde geleneksel bir kültürdür. Doğadan yararlanma amacıyla yapılan toplama işlemi, çok özenli ve titizlikle yapılmalıdır. Toplanacak bitkilerin ne zaman, nerede ve hangi miktarda toplanacağına dair büyük bir bilgi birikimi gerektirir.
Yabani bitkilerin toplanması ve hazırlanması konusunda geleneksel yöntemler genellikle aile büyüklerinden biri tarafından öğrenilir. Toplama işlemi, genellikle ilkbahar veya sonbahar gibi belirli mevsimlerde yapılmaktadır.
| Yabani Bitki Toplama İpuçları |
|---|
|
Yabani bitkilerin hazırlanması konusu biraz karmaşıktır ve sürecin her aşaması büyük bir özveri gerektirir. Toplanan bitkiler öncelikle yıkanır, kurutulur veya taze olarak kullanılır. Kurutma için güneş ışığına maruz bırakmak, odun fırınında kurutmak ya da fırında kumda kurutmak gibi birçok yöntem kullanılır.
Saklama konusunda da ayrı bir dikkat gerektiren bir süreçtir. Kurutulan bitkiler, kavanozlarda, poşetlerde veya cam kavanozlarda muhafaza edilebilir. Bu sayede, ileriki dönemlerde kullanılması planlanan yemekler, tıbbi ilaçlar veya bitki çayı için kullanılabileceklerdir.
Yabani Bitkilerin Sağlık ve Beslenme Açısından Yararları
Yabani bitkiler, sağlık ve beslenme açısından oldukça faydalıdır. Doğal yollarla yetişen bu bitkiler, vitamin, mineral ve diğer besin öğeleri açısından oldukça zengindir. İçerdikleri yüksek besin değerleri, vücudun ihtiyaç duyduğu besinlerin alınmasına yardımcı olur.
Bunun yanı sıra, yabani bitkilerin birçok sağlık sorunu için tedavi edici özellikleri de bulunmaktadır. Örneğin, ebegümeci bitkisi öksürük ve bronşit gibi solunum yolu hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Adaçayı ise, stresle başa çıkmak, bellek ve konsantrasyonu artırmak için kullanılır.
Yabani bitkilerin kullanım alanları oldukça geniştir. Salatalarda, yemeklerde, çaylarda ve baharat olarak kullanılabilirler. Bazı bitkiler ise özel tıbbi karışımların yapımında kullanılır.
| Yabani Bitki | Besin Değeri | Kullanım Alanı |
|---|---|---|
| Ispanak Otu | A, C, K vitaminleri, kalsiyum, demir, magnezyum | Yemeklerde, salatalarda, smoothielerde kullanılır. |
| Biberiye | C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum | Baharat olarak, et yemeklerinde, çay şeklinde kullanılır. |
| Nane | A, C, K vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum | Çay, tatlılar, salatalar, yemeklerde kullanılır. Aynı zamanda tıbbi amaçlarla da kullanılır. |
Yabani bitkiler sağlık ve beslenme açısından oldukça önemlidir. Farklı bitkilerin farklı vitamin ve mineraller içermesi, diyetimizi çeşitlendirir ve sağlıklı bir yaşam için gereken besin öğelerini almanıza yardımcı olur.
Yabani Bitki İşleme ve Saklama Teknikleri
Yabani bitki toplama, saklama ve kullanma gelenekleri, Anadolu halkları arasında özenle korunan bir kültürdür. Yabani bitkilerin kullanımıyla ilgili işleme, kurutma, saklama ve kullanma teknikleri taş devrinden bu yana nesilden nesile aktarılmaktadır.
Yabani bitkiler öncelikle temiz sularla yıkanır ve seçilir. Genellikle sapları kesilir ve yaprakları kullanılır. Yapraklar mümkün olduğunca iri parçalar halinde kesilir ve kurutulur. Kuruma işlemi, güneşte birkaç saat veya gölgede birkaç gün sürebilir. Kuruduktan sonra, yapraklar uygun kaplar ya da poşetlerde muhafaza edilir.
Yabani bitkiler taze olarak da kullanılabilir. Taze olarak kullanacakların ise, toplama yeri seçimi özenle yapmalıdır. Yol kenarlarına yakın veya kimyasal ilaç kullanılıp kullanılmadığı bilinmeyen alanlardan toplanmamalıdır. Taze olarak kullanılacak yapraklar, kullanılmadan önce iyice yıkanmalıdır.
Yabani bitkilerin işlenmesinde en çok kullanılan yöntemlerden biri kurutmadır. Kurutulmuş bitkiler, el üzerinde ufalanarak kullanılabilir. Yemeklere tat vermek veya sağlık için kullanıldığında, genellikle kaynatılır veya haşlanır.
Sonuç olarak, yaban hayatıyla iç içe yaşayan Anadolu halklarının kullanımı için yabani bitkilerin işleme, saklama ve kullanma yöntemleri uzun yıllardan beri kullanılmaktadır. Yabani bitkilerin kurutma, saklama ve kullanma yöntemleri nesilden nesile aktarılırken, kültürümüzün kaybolmakta olan bu önemli yönünün daha geniş kitlelere tanıtılması ve korunması gerekmektedir.
Kaybolmakta Olan Geleneksel Yemek Kültürü
Geleneksel yemek kültürü, topraklarının geçmişine, doğasına ve yaban hayatına yakın olan halkların kültürüdür. Anadolu, çeşitli bitki örtüleri ve zengin bir doğal çeşitliliğe sahip olduğu için, bu kültürde yabani otlar önemli bir yere sahiptir. Ancak, günümüzde bu kültürün birçok lezzeti kaybolmaya yüz tutmuştur.
Yabani otların kullanımı, sadece geleneksel yemek kültürünü korumakla kalmaz, aynı zamanda insan sağlığına da katkı sağlayabilir. Yabani otlar, yüksek besin değerleri, antioksidan özellikleri ve diğer sağlık faydaları nedeniyle son zamanlarda modern beslenme uzmanları tarafından da önerilmeye başlanmıştır.
Yabani otların kaybolmaya başlamasıyla birlikte, bu kültürü koruma çabaları da artmıştır. Bazı şehirlerde, yabani otların kullanımını teşvik etmek için özel festivaller düzenlenmektedir. Ayrıca, oluşturulan yabani-bitki tarlaları, hem kültürün korunmasına hem de doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına katkı sağlamaktadır.
- Birçok yabani bitkinin yenilebilir olduğu hatırlanmalıdır.
- Yabani bitkiler, geleneksel yemek kültürüne uygun şekilde kullanılabilir.
- Yerel halktan, yabani bitkilerin toplanması ve kullanımıyla ilgili öğrenilebilecek çok şey vardır.
- Yabani otlar, sağlıklı ve lezzetli olmalarının yanı sıra, bölgedeki doğal çeşitliliğin de bir parçasıdır.
- Koruma altına alınacak yabani bitki türlerinin belirlenmesi ve bu türlerin sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi önemlidir.
Yabani otların geleneksel yemek kültüründeki yeri unutulmamalıdır. Kaybolan lezzetlerin yeniden keşfedilmesi ve korunması, sadece ağız tadımızı değil, aynı zamanda kültürel mirasımızı da korumak adına önemlidir.
Yabani Bitkilerin Tedavi Amaçlı Kullanımı
Yabani bitkiler, doğal tedavi yöntemi olarak binlerce yıldır kullanılmaktadır. Günümüzde de birçok insan, alternatif tıp yöntemi olarak yabani bitkileri kullanmayı tercih etmektedir. Yabani bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı, kimyasal ilaçları tercih etmeyenler için doğal ve güvenli bir seçenektir.
Birçok yabani bitki, sağlık için faydaları nedeniyle kullanılmaktadır. Örneğin, adaçayı bağışıklık sistemini güçlendirmeye ve enfeksiyonlarla mücadele etmeye yardımcı olurken, kekik antioksidan özellikleri sayesinde kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Aynı zamanda, civan perçemi kanın pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olur ve kan dolaşımını düzenler.
Yabani bitkilerin sağlığa faydaları sadece birkaç örnekten ibaret değildir. Fesleğen, nane, ıhlamur, ebegümeci, sinameki, yeşil çay, zerdeçal ve daha birçok bitki, farklı sağlık koşullarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Yabani bitkilerin tedavi amaçlı kullanımı, doğal ve güvenli olmasının yanı sıra, geleneksel kullanım alanlarına dayanmaktadır. Ancak, bu bitkileri kullanmadan önce, bitki özelliklerini ve kullanım alanlarını öğrenmek gerekmektedir. Ayrıca, bazı bitkilerin yan etkileri olabilir, bu nedenle kullanımı öncesinde bir uzmana danışmak önemlidir.
Yabani bitkilerin sağlık için faydaları sadece doğal tedavi yöntemi olarak kullanımı ile sınırlı kalmamaktadır. Bazı yabani bitkiler, aktif bileşenleri nedeniyle ilaç sanayinde kullanılmaktadır. Örneğin, aspirin, salisilik asit içeren beyaz söğüt kabuğundan elde edilmektedir. Bu nedenle, yabani bitkilerin sağlık açısından faydaları sadece doğal tedavi yöntemi olarak kullanımları ile sınırlı kalmamaktadır.
Yabani Bitkilerin İlaç Sanayinde Kullanımı
Yabani Bitkilerin İlaç Sanayinde Kullanımı
Yabani bitkilerin aktif bileşenleri, sağlık sektöründe kullanılan birçok ilaçta etken madde olarak yer alır. Bu bitkilerin kimyasal bileşenlerinin tanınması, sentezlenmesi ve optimize edilmesiyle birlikte, modern tıp sanayisi büyük bir atılım gerçekleştirmiştir. Örneğin, aspirin adı verilen ilacın aktif madde formülü olan asetilsalisilik asit, bazı yabani bitkilerde doğal olarak bulunur.
Birçok bitki, antienflamatuar, antiviral, antibiyotik, analjezik ve antioksidan özelliklere sahiptir. İlaç sanayinde yabani bitkiler, birçok rahatsızlığın tedavisi için kullanılır. Çayır ayrığı bitkisi, sinir sitemi rahatsızlıkları gibi birçok konuda kullanılan bir bitkidir. Bir diğer bitki olan Isırgan otu, romatizmal hastalıkların tedavisinde kullanılır. Eskiden beri, doğal yöntemlerle sağlık sorunlarının tedavisi konusunda kullanıldıkları için bu bitkilerin kullanımı günümüzde de yaygın şekilde devam eder.
Yabani bitkilerin ilaç sanayisinde kullanımının diğer bir faydası, ilaçların doğal kaynaklarla üretilmesidir. Bu, çevre için daha az zararlıdır ve yan etkilerinin daha az olmasına yardımcı olur. Üstelik, yabani bitkilerin çeşitli kısımları kullanılarak elde edilen, bitki özleri, sıvılar ve yağlar, kozmetik sanayisinde de yaygın şekilde kullanılır.
Bu nedenle, yabani bitkilerin aktif bileşenlerinin tam olarak anlaşılması, sadece ilaç sanayinde değil, aynı zamanda kozmetik ve gıda sektörlerinde de faydalıdır. Ancak, bu bitkilerin toplanması ve kullanımı sırasında, doğal çevreye en az zarar verme konusunda dikkatli olunmalıdır. Ayrıca, bitkilerin çeşitli kısımlarının toplanması ve kullanılması konusunda uzman bilgisi gerektiği de not edilmelidir.
Yabani Bitkilerin Çevresel Etkileri ve Hayat Kurtarıcı Özellikleri
Yabani bitkiler, doğal yaşamın önemli bir parçasıdır ve ekosistemde önemli bir yere sahiptirler. Yabani bitkilerin doğal afetlerde hayat kurtarma potansiyeli de oldukça yüksektir.
Yabani bitkiler toprak erozyonunu önleyerek, çevreyi koruyan ve yaban hayatının yaşam alanlarını sağlayan önemli bir role sahiptirler. Bazı yabani bitki türleri ise hem insanlar hem de hayvanlar için hayat kurtarıcı özellikler taşır. Örneğin, adaçayı ve kekik gibi bitkiler yüksek antioksidan içerikleri ile sağlık açısından oldukça faydalıdır.
Özellikle kuraklık gibi doğal afetlerde, yabani bitkiler hayvanların hayatta kalması açısından büyük önem taşır. Kuraklık nedeniyle yiyecek kaynakları azalan hayvanlar, yabani bitkilerin otlatma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirler.
Ancak, bazı yabani bitki türleri maalesef nesli tükenmek üzere olan türlerdir. Bunun nedeni, insanların yabani bitkilerin bulunduğu alanları tahrip etmeleri ve yabani bitkilerin doğal yaşam alanlarını bozarak yok olmalarına sebep olmalarıdır. Bu nedenle, korunmaları gereken yabani bitkilerin belirlenmesi ve korunmaya alınması oldukça önemlidir.
Sonuç olarak, yabani bitkilerin çevresel etkileri ve hayat kurtarıcı özellikleri oldukça büyüktür. Bu nedenle, bu bitkilerin doğal yaşam alanlarının korunması ve koruma altına alınması gerekmektedir. Ayrıca, yabani bitkilerin sağlık açısından faydaları da göz önüne alınırsa, bu bitkilerin önemi daha da artmaktadır.
Ekosistemdeki Yeri ve Önemi
Ekosistem, birçok canlı ve cansız faktörün etkileşiminde oluşan bir bütündür. Yabani bitkiler, doğal ekosistemde önemli bir rol oynar ve doğal hayatın sürdürülmesinde etkilidirler. Yabani bitkiler, çeşitli hayvan ve bitki türlerinin yaşam alanlarını sağlarlar ve çeşitli ekosistem fonksiyonlarını desteklerler. Bu bitkiler, önemli bir biyolojik çeşitlilik unsuru olup, doğal kaynakların korunması açısından büyük bir öneme sahiptirler.
Anadolu toprakları, binlerce yıldır kültür bitkilerinin yanı sıra yabani bitkilerin de yetiştiği zengin bir flora ile kaplıdır. Türkiye'nin farklı bölgelerinde yetişen yabani bitkiler, farklı çiçek, meyve, yaprak ve kök yapısı gibi özellikleri ile dikkat çeker. Bu bitkiler, doğal yaşamın sürdürülmesinde büyük bir öneme sahip oldukları gibi, yemek kültürümüzde de önemli bir yer tutarlar.
Yabani bitkilerin çeşitliliği, her bölgenin kendine özgü bitki örtüsüne sahip olmasına neden olur. Türkiye'de yetişen yaklaşık 12.000 bitki türünden 6.000'i yabani bitkilerdir. Bunların 2.000 kadarı Anadolu'da yetişir ve 500 kadarı ise sadece Türkiye'de yetişen endemik bitkilerdir. Endemik bitkiler, sadece belirli bir bölgede yetiştiği için doğal kaynakların korunması açısından büyük bir öneme sahiptirler ve korunmaları gerekmektedir.
Anadolu'nun zengin bitki örtüsünün korunması ve sürdürülebilirliği, doğal kaynakların korunması ve yaşamın devamlılığı açısından önemlidir. Yaban hayatının sürdürülmesinde etkili olan yabani bitkilerin korunması, ekosistemdeki dengenin korunması açısından önemlidir. Bu bitkilerin korunması, doğal yaşamın sürdürülebilirliği ve insanlığın geleceği için büyük bir öneme sahiptir.
Doğal Afetlerde Hayat Kurtarma Potansiyeli
Doğal Afetlerde Hayat Kurtarma Potansiyeli
Anadolu, yüksek deprem riski olan bir bölgede yer almaktadır. Bu nedenle deprem, sel, heyelan ve yangın gibi doğal afetlerin etkisi altında kalması kaçınılmazdır. Ancak, doğada bulunan yabani bitkiler afetlerde hayat kurtarmak için değerli bir kaynak olabilir. Örneğin, su sıkıntısı yaşandığında kaktüsler ve yaprakları su tutan bitkiler su kaynakları olarak kullanılabilir. Böylece, su ihtiyacı karşılanarak hayatta kalmak mümkündür.
Yine, doğal felaketlerde tuvalet ihtiyacını karşılamak için yabani bitkilerden yararlanılabilir. Kırlangıçotu, ayı üzümü ve kekik gibi bitkiler, tuvalet kağıdı olarak kullanılabilecek yumuşak yapraklar içermektedir.
Bunun yanında, doğal afetlerde yaralanmalar sıkça görülür. Yabani bitkiler antibakteriyel ve antienflamatuar özellikleriyle yaraların tedavisine yardımcı olabilir. Örneğin, adaçayı ve lavanta, yaralanmaları temizleme ve tedavi etme özelliğiyle bilinmektedir. Aynı zamanda, sarımsak, soğan ve zencefil gibi bitkiler de yaraların iyileşmesine yardımcı olan doğal antiseptikler içermektedir.
Doğal afetlerde hayatta kalmak için yabani bitkilerin yanı sıra su, yiyecek ve ilaç stoklamak da önemlidir. Bu nedenle, herhangi bir afet durumunda hayatta kalmak için yabani bitkilerin yanı sıra doğal kaynaklarımızı kullanmayı öğrenmeli, gereksiz tüketimden kaçınarak doğal kaynakların korunmasına katkı sağlamalıyız.
Korunmaları Gereken Yabani Bitkiler
Korunması gereken yabani bitkiler günümüzde giderek artan bir önem kazanmaktadır. Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan yabani bitkilerin yanı sıra, koruma altında olan yabani bitki türleri de bulunmaktadır. Bu bitkilerin korunması için yapılması gerekenler belirlenmeli ve buna göre tedbirler alınmalıdır.
Nesli tükenmekte olan yabani bitki türleri genellikle doğal yaşam alanlarındaki tahribat, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri gibi nedenlerle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Özellikle endemik türlerin korunması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle, bu bitkilerin yaşam alanlarının korunması, izin verilen sınırlar içinde kullanımı ve koruma altına alınması gerekmektedir.
Koruma altında olan yabani bitki türleri ise genellikle ekonomik, tarihi veya sosyal açıdan önemli olan bitki türleridir. Bu bitkilerin korunması için genellikle yasal düzenlemeler yapılmaktadır. Harcanan zaman, para ve çaba ile elde edilen sonuçlar her zaman tatmin edici olmamaktadır. Bu nedenle koruma altındaki yabani bitkilerin etkin bir şekilde korunması için toplumda farkındalık oluşturulması ve bu konuda işbirliği yapılması gerekmektedir.
Bu bitkilerin korunması için yapılması gerekenler arasında; bitkilerin doğal yaşam alanlarının korunması, fitoterapi, yemek kültürü veya boya sanatı gibi kullanım alanlarının desteklenmesi, tohum toplama, üreme ve ekim gibi koruma çalışmalarının yapılması yer almaktadır. Koruma çalışmaları sırasında bilimsel verilere dayalı bir yöntem izlenmeli ve yapılan faaliyetler kayıt altına alınmalıdır.
Korunmaları gereken yabani bitki türleri arasında; parlak yapraklı karabaş, karla örtülü çan, Türk zambak, adi karadut, kerkenez otu, Karaman vardalesi gibi türler yer almaktadır. Bu bitkilerin korunması için yerel halkın katılımı, doğal yaşam alanlarının belirlenmesi, yasal düzenlemelerin yapılması ve tohum ve fidan üretimlerinin desteklenmesi gerekmektedir.