Afrika'nın bağımsızlık savaşları, sömürgeciliğe karşı verilen mücadelelerin sonucunda gerçekleşti. Bu savaşlar Afrika'nın siyasi, ekonomik ve sosyal yapısını değiştirdi. Afrika'da bağımsızlık savaşlarının sonuçları hala hissediliyor.
Afrika'daki bağımsızlık savaşları, kıtanın tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu savaşlar, Afrikalıların sömürgecilerden kurtulma ve kendi kaderlerini tayin etme çabalarıdır. Bu makalede, Afrika'daki bağımsızlık savaşlarının tarihçesi ve sonuçları üzerinde durulacaktır.
Afrika, yüzyıllar boyunca sömürgecilerin hedefi haline gelmiştir. Avrupalı güçler, Afrika'nın kaynaklarından yararlanmak ve sömürmek için kıtaya egemen olmuştur. Ancak, 20. yüzyılda dekolonizasyon süreci başlamıştır. Afrikalılar, sömürgecilerin istilalarına karşı koymaya başlamışlar ve kendi bağımsızlıklarını kazanmak için mücadele vermişlerdir.
Afrika'daki bağımsızlık savaşları, her ülkenin ayrı bir tarihçesiyle gerçekleşti. Bazı ülkelerde savaş, uzun yıllar boyunca devam ederken, bazılarında daha kısa sürdü. Bu savaşlar sırasında, birçok eylem ve olay yaşandı. Afrikalıların mücadelesini kolaylaştıran, liderlik etmek için çıkan muhteşem savaşçılar ve liderler de vardı.
Arka Plan
Afrika, tarihsel süreç içerisinde birçok kez istila ve işgal girişimlerine maruz kalmıştır. Avrupalı güçlerin kıta üzerindeki sömürgeleştirme hareketleri, Afrika'nın modern tarihinin temelini oluşturur. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Avrupa güçleri Afrika'ya hakim olmaya başlamışlardır. Bu süreçte, Avrupalı sömürgeciler yerel halkları ezmek ve sömürmek için sınırsız bir güce sahip olmuşlardır. Afrikalıların topraklarına el konulmuş, kaynakları yağmalanmış, insanları köleleştirilmiş ve hakları ellerinden alınmıştır.
Afrika'da sömürge döneminin sona ermesi, İkinci Dünya Savaşı sonrasına denk gelir. Dünya savaşı sonrası ekonomik kriz, İngiltere, Fransa ve diğer ülkelerin sömürgelerindeki askeri varlıklarını sürdürmelerini mali olarak sürdürülemez hale getirdi. Bu yüzden, sömürgeci ülkeler Afrika'da kalmalarının hiçbir yararı olmadığını anladılar ve bağımsızlık hareketlerinin patlak vermesine izin verdiler. Bu süreçte, Afrikalı liderlerin örgütlenme faaliyetleri, sömürgecilerin işgaline karşı büyük bir direniş hareketinin başlamasına neden oldu.
Bu hareket, 1960'lı yılların başlarında büyük bir hız kazandı. Sömürgecilerin askeri baskısı, boykotlar, siyasi eylemler ve diğer yollarla karşılık veren Afrikalılar, mücadelelerinin sonucunda bağımsızlıklarını kazandılar. Ancak, sömürge sonrası dönem Afrika kıtasında da sıkıntılı bir şekilde devam etti. Ekonomik durgunluk, siyasi çekişmeler, iç savaşlar, diktatörlük rejimleri, kıtlık ve diğer sorunlar bağımsız Afrika devletlerinin gelişimini olumsuz etkiledi.
Bağımsızlık Savaşları
Afrika kıtası, sömürge döneminde birçok Avrupa ülkesinin elindeydi. 20. yüzyılın başlarında bazı Afrika ülkeleri, kendi toprakları üzerinde kontrol sahibi olmak için bağımsızlık savaşlarına başladılar. İlk bağımsızlık savaşı, Etiyopya'nın İtalya'yı yenilgiye uğrattığı 1896 yılına kadar uzanıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrası, Afrika bazı ülkelerde bağımsızlık hareketleri hızlandı. 1950'lerin sonu ve 1960'ların başında, birçok Afrika ülkesi bağımsızlığını kazandı. Bunlar arasında Gana, Nijerya, Fas, Tunus, Cezayir ve Güney Afrika yer alıyor.
Bağımsızlık savaşları, her Afrika ülkesinin kendine özgü mücadelesini yansıtmaktadır. Bu hareketler, çeşitli grupların bir araya gelmesiyle başladı. Toplum liderleri ve siyasi figürler, özgürlük için birlik olmak için insanları bir araya getirdiler. Bunlar arasında Nelson Mandela, Jomo Kenyatta, Patrice Lumumba, Julius Nyerere ve Kwame Nkrumah bulunmaktadır.
| Bağımsızlık Savaşları | Tarihçesi |
|---|---|
| Gana | 6 Mart 1957 |
| Nijerya | 1 Ekim 1960 |
| Fas | 2 Mart 1956 |
| Tunus | 20 Mart 1956 |
| Cezayir | 5 Temmuz 1962 |
| Güney Afrika | 31 Mayıs 1910 |
- Bağımsızlık savaşları, birçok Afrika ülkesinde şiddetli mücadelelere neden oldu.
- Bağımsızlık savaşları, pek çok Afrika ülkesinin bağımsızlığı için önemli bir dönüm noktasıdır.
- Bağımsızlık savaşlarının sonucunda, birçok Afrika ülkesinin bağımsızlığı kazanıldı.
Bağımsızlık savaşları, Afrika ülkelerinin tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu hareketler, Afrika'nın uluslararası sahnede daha görünür hale gelmesine ve ülkelerin kendi geleceklerini belirleme hakkını elde etmesine yol açtı.
Önemli Olaylar
Bağımsızlık savaşları Afrika'nın tarihinde büyük bir yer tutuyor. Bu savaşlarda gerçekleşen bazı önemli olaylar ve eylemler bulunmaktadır.
| Tarih | Önemli Olaylar ve Eylemler |
|---|---|
| 1914-1918 | Birinci Dünya Savaşı'nda Alman kolonileri işgal edildi. Almanya'nın yenilmesi sonucu sömürgeler dönemi sona erdi. |
| 1945-1960 | İkinci Dünya Savaşı sonrasında Afrika'da bazı ülkeler bağımsızlık için mücadele etti. |
| 1960'lar | Birçok Afrika ülkesi bağımsızlığını kazandı. Bu dönemde gerçekleşen bağımsızlık savaşları ve eylemler ülkeye göre değişmektedir. |
- Cezayir Bağımsızlık Savaşı
- Mozambik Bağımsızlık Savaşı
- Zimbabve Bağımsızlık Savaşı
Bu savaşlarda gerçekleşen olaylar ve eylemler, ülkelerin bağımsızlığını kazanmasına yardımcı oldu. Sömürgeci devletlerin askeri güçleri karşısında, özgürlük mücadelesinde yer alanlar cesaretlerinden ödün vermediler. Bu insanların fedakarlıkları, bugün Afrika'nın istikrarlı olmasına katkı sağladı.
Muhteşem Savaşçılar
Afrika bağımsızlık savaşlarının öncüsü olan birçok muhteşem savaşçı ve lider vardı. Bu liderler, Afrika halkının özgürlüğü için mücadele ederken cesaretleri ve kararlılıklarıyla tarihte önemli bir yer kazandılar.
Patrice Lumumba, Kongolu politikacı ve başbakan, bağımsızlık hareketi sırasında sömürge güçlerine karşı mücadele etti. Onun cesur liderliği birçok Afrikalı genç başkanın ilham kaynağı oldu. Julius Nyerere, Tanzanyalı devlet adamı ve bağımsızlık savaşçısı, kendi ülkesinde güçlü bir milliyetçilik ruhu yarattı ve diğer Afrika ülkelerine örnek oldu. Amílcar Cabral, Cape Verde ve Guinea-Bissau'nun bağımsızlık mücadelesinde liderlik etti ve Afrika'nın bağımsızlık hareketinde önemli bir figür oldu.
Ayrıca, Nelson Mandela, Güney Afrika'nın özgürlüğü için mücadele eden en ünlü liderlerinden biridir. Mandela, uzun yıllar süren hapishanesine rağmen barışçıl bir şekilde siyahler ve beyazlar arasında barış ve uzlaşıyı sağlamak için çalıştı. Diğer önemli liderler arasında Kwame Nkrumah, Jomo Kenyatta, Samora Machel, Ahmed Sékou Touré ve Robert Mugabe sayılabilir.
Bu liderler, Afrika'nın bağımsızlığı için savaşıyorlardı ve halklarının özgürlüklerini kazanmalarını sağlamak için hayatlarını riske atıyorlardı. Onların cesaretlerini hatırlayarak, Afrika'nın geleceğine bakmak umut verici olabilir.
Savaşın Sonuçları
Afrika bağımsızlık savaşları, sadece sömürgecilik dönemini sonlandırmakla kalmadı, aynı zamanda Afrika kıtasında birçok değişikliğe neden oldu. Bu savaşların sonuçları, Afrika kıtasının geleceğini şekillendirmede büyük bir rol oynadı.
Bağımsızlık savaşları sonrasında, bağımsızlığı kazanmış Afrika ülkeleri birçok sosyal ve ekonomik sorunla karşı karşıya kaldı. Afrika kıtasında ırk ayrımcılığı, ekonomik eşitsizlik gibi sorunlar hala devam etmesine rağmen, bağımsızlık savaşları sonrasında yaşanan birçok değişim var.
- Afrika kıtasındaki en büyük değişim, kolonyalizm döneminin sona ermesidir. Sömürgecilerin gitmesi, Afrika kıtasında daha önceden hiç yaşanmamış bir bağımsızlık dönemi yarattı.
- Bu da, Afrika'daki ülkelerin kendi iç işlerinde özgür ve bağımsız olması anlamına geliyordu. Ülkeler, kendi siyasi, sosyal ve ekonomik sistemlerini inşa etmek için fırsatlar yarattılar.
- Ancak, bağımsızlık sonrası bu ülkeler, sömürge döneminin bıraktığı mirastan kurtulmakta zorlandılar. Ülkeler, bu dönemde ekonomik sorunlarla karşı karşıya kaldılar.
Bağımsızlık savaşları sonrasında Afrika kıtasındaki bir diğer büyük değişim, Afrika liderlerinin gücünün artmasıydı. Bağımsızlık savaşları sonucunda, Afrika'nın özgürlük savaşçıları, Afrika'nın yönetimini eline aldı. Ancak, bu durum, bazı liderlerin tek parti diktatörlükleri oluşturmasına ve ülkelerinin zayıflamasına neden oldu.
Afrika bağımsızlık savaşları sonrasında, Afrika ülkelerinde sivil toplumun yükselişi, ekonomik dönüşüm, insan hakları hareketi ve pan-Afrikanizm gibi yeni hareketler doğdu. Bu hareketler, Afrika'nın geleceğinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı ve Afrika'nın günümüzdeki konumunu biçimlendirdi.
Uluslararası Sistem
Afrika'daki sömürgecilik dönemi boyunca, Avrupalı devletler kendi siyasi, ekonomik ve kültürel çıkarları için Afrika'yı kontrol etmekteydi. Ancak bağımsızlık savaşları sonunda birçok Afrika ülkesi bağımsızlık kazandı. Bu bağımsızlığın ardından, uluslararası sistemin Afrika'ya yansımaları oldu.
Birçok uluslararası kuruluş Afrika halkının kalkınması için çalışmalara başladı. Ancak, bu kuruluşların çoğu Afrika kıtası içinde daha çok Avrupa çıkarlarını gözetmekteydi. Afrika'nın ekonomik bağımsızlığına yönelik mücadele, geçici olarak yerini ekonomik bağımlılığa bıraktı. Bu bağlamda, Afrika'nın borç yükü arttı ve az gelişmişlik içinde sıkışıp kaldı. Afrika'nın yoksul ve gelişmekte olan ülkeleri, dünya ekonomisindeki konumları nedeniyle de çeşitli baskılarla karşı karşıya kaldılar.
Bununla birlikte, bazı uluslararası kuruluşlar Afrika'daki kültürel mirasın korunması için mücadele etti. UNESCO, Afrika'daki tarihi yapıların korunması, Afrika dillerinin korunması ve Afrika kültürünün geliştirilmesi için faaliyet göstermektedir. Afrika kıtası ayrıca dünya sporunda büyük bir güç haline gelerek, Afrika yarımküresinde birçok spor organizasyonuna da ev sahipliği yapmaktadır.
Ekonomik Sonuçları
Afrika ülkeleri bağımsızlıklarını kazanmak için uzun bir mücadele vermişlerdir. Ancak bağımsızlık sonrası yaşanan ekonomik dönüşüm süreci hiç de kolay olmamıştır. Bu süreçte, ülkelerin ekonomik yapıları tamamen değişmiştir ve bu değişimler bölgesel olarak da farklılık göstermiştir.
Bağımsızlıktan sonra Afrika ülkeleri, kendi ekonomik yapılarını oluşturmaya çalışmışlardır. Ancak birçok ülke, hızla büyüyen nüfusuna ayak uyduramaz hale gelmiş ve giderek artan yoksullukla karşı karşıya kalmıştır. Kalkınma projeleri başarısız olmuş, yabancı yatırım düşük seviyede kalmış ve bölgedeki doğal kaynakların kullanımı hakkında çıkan anlaşmazlıklar neticesinde çatışmalar yaşanmıştır.
Bu süreçte, neoliberal politikalarının Afrika'da yaygınlaşması da ekonomik koşulları ciddi şekilde etkilemiştir. Ekonomik liberalizasyonun yaygınlaşması, kamusal sektördeki işlerin özelleştirilmesi ve düşük ücretler nedeniyle hükümetler, daha fazla şirketin bölgenin ekonomisini kontrol etmesine izin vermek zorunda kalmıştır.
Öte yandan, bazı Afrika ülkeleri, özerkliğin artmasıyla birlikte ekonomik olarak daha istikrarlı hale gelmişlerdir. Bu ülkeler, kendi kaynakları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olarak, halklarının ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla kaynağa sahip olmuşlardır. Bununla birlikte, aralarındaki ticari engeller nedeniyle bu ülkeler arasında da zaman zaman çatışmalar yaşanmıştır.
Afrika'nın bağımsızlık sonrasındaki ekonomik dönüşümü oldukça karmaşıktır ve farklı ülkeler için farklı sonuçlar doğurmuştur. Bununla birlikte, neoliberalizmin yaygınlaşması, uluslararası ticaret ve yabancı yatırımlar gibi etmenler, bölgenin ekonomik yapılarını ciddi şekilde etkilemiştir.
Neoliberalizm
Neoliberalizm, serbest piyasa ekonomisi politikalarının uygulanması anlamına gelmektedir. Bu politikalar, devletin ekonomideki rolünü azaltırken, özelleştirmeler ve ithal ikame politikalarının tersine, ihracatını arttırmaya yönelik politikaları öne çıkarmıştır. Afrika'da ise neoliberal politikaları uygulamak yetersiz kalmış ve gereksiz bir politikadır. Afrika'daki devletlerin belirgin sorunlarından biri, ülkelerinde yarattığı kaynakları kullanamamasıdır. Neoliberal politikaların da bu sorunları daha da kötüleştirdiği düşünülmektedir.
Neoliberalizm, tarım sektörü ve yerel üretim pazarında güçlü olmayan Afrika ülkelerini daha da zayıflatmıştır. Yabancı sermaye ve yatırımcılar, özellikle doğal kaynakları olduğu için Afrika'yı tercih etmektedir. Bu yatırımlar genellikle yerli iş sahibi olmaktan öte yabancı şirketlerin yararına olan işlerdir. Bu da Afrika ülkelerinin ekonomisini daha da olumsuz etkileyen bir durumdur.
Neoliberal politikaların Afrika'da başarılı olmadığına yönelik birçok eleştiride bulunulmaktadır. İşsizlik ve yoksulluk gibi sorunların artması da bu politikaların başarısız olduğunu göstermektedir. Afrika'da hızlı bir kalkınma yaşanması için ise, bu politikalardan daha farklı uygulamalar gerekmektedir.
Sonuç olarak, Afrika'daki neoliberal politikaların etkisi oldukça olumsuz olmuş ve ülkelerin ekonomik durumlarına katkı sağlamamıştır. Ülkelerin gerçek sorunlarına odaklı, halkın refahını arttıracak politikalar uygulanması gerekmektedir.
Özerklik
Afrika bağımsızlığı sonrası, sömürge devletlerin elindeki ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal yapıların yerini Afrika kökenli yapıların alması mümkün oldu. Bu nedenle pek çok ülke özerkliklerini kazandı ve yeni siyasi yapılarını oluşturmaya başladı. Ancak bu dönüşüm, beklenen şekilde gerçekleşmedi. Ekonomik olarak özerk hale gelmek, pek çok Afrika ülkesi için zorlayıcı bir faktördü. Bu nedenle, özerklik sonrası ekonomik yapılar henüz gelişmiş değildi.
Bunun sonucunda, özerklik sonrası pek çok Afrika ülkesi, ana ihracat ürünlerine bağımlı kaldı ve brent petrolü ve doğal gaz gibi madenler üreterek ekonomik bağımsızlıklarını kazanmaya çalıştılar. Ancak bu durum, yanlış uygulandığında, siyasi istikrarsızlık, yolsuzluk, sosyal bozulma ve ekonomik durgunluk ile sonuçlanabilir.
Buna karşılık, başarılı özerklik deneyimleri de vardı. Örneğin, Botswana, özerk hale geldikten sonra demokratik bir hükümet kurdu ve tarım, turizm ve madenler gibi farklı sektörlere yatırım yaparak ekonomisini çeşitlendirdi. Benzer şekilde, Güney Afrika, özerk olduğunda yerli sanayiyi geliştirerek ve doğal kaynakları kullanarak ekonomik bir güç haline geldi.
Siyasi Sonuçları
Afrika'nın bağımsızlık süreci sadece siyasi değil, ekonomik sonuçlar da doğurmuştu. İlk dönemlerde, bağımsızlığın kazanılması kıtadaki ülkeler arasında birlik ve dayanışmayı sağlamıştı. Ancak, ne yazık ki bu durum kısa süreli olmuş ve Afrika'da ülke içindeki siyasi çatışmalar artarak devam etmiştir.
Özellikle soğuk savaş döneminde, kapitalist ve sosyalist bloklar arasındaki mücadeleye Afrika ülkeleri de dahil edilmişti. İdeolojik farklılıklar, ülkeler arasındaki çatışmaları ve iç karışıklıkları artırdı. Bölgesel çekişmeler ülkelerin güç dengelerini değiştirmişti. Örneğin, Etiyopya'da sosyalist bir hükümetin iktidara gelmesi, Somali ve Eritre gibi ülkelerle sınır anlaşmazlıklarına neden olmuştu.
Afrika ülkeleri arasında yoksulluk, açlık, hastalık, eşitsizlik, yolsuzluk ve siyasi kararsızlık hala devam ediyor. Sömürge döneminden kalan yapılarda sorunlar yaşanıyor. Özellikle, farklı etnik gruplar arasındaki ayrılıkçı talepler ayrılıkçı hareketlerin doğmasına sebep oluyor. Bu, ülkelerin bütünlüğüne ve güvenliğine zarar veriyor.
Sonuç olarak, Afrika bağımsızlık sürecinde büyük bir mücadele verilmiş ancak kazanılan bağımsızlıktan sonra ülkeler içindeki siyasi çatışmalar ve bölgesel mücadeleler devam etmiştir. Afrika kıtası hala içinde bulunduğu zorluklarla başa çıkmakta zorlanıyor.
İdeolojik Bölünmeler
Afrika bağımsızlık savaşları sonrası, ülkeler arasında siyasi ideolojik bölünmeler yaşandı. Bazı Afrika ülkeleri sosyalist, bazıları ise kapitalist bir yönetim şeklini tercih ettiler. Bu durum, ülkeler içinde yaşayan farklı etnik gruplar arasında da ayrılıklara neden oldu. Örneğin, Nijerya'nın Biafra bölgesinde yaşayan Igbo halkı, ülkedeki siyasi ve ekonomik eşitsizlikleri gerekçe göstererek ayrılık yanlısı oldu. Sonuç olarak, Biafra Bağımsızlık Savaşı patlak verdi.
Ayrıca, Angola, Mozambik ve Zimbabve gibi ülkelerde de benzer ideolojik bölünmeler yaşandı ve iç savaşlar çıktı. Bu savaşlar, ülkelerin ekonomik gelişimini büyük ölçüde etkiledi ve insanlar arasında büyük kayıplara neden oldu.
Bu ideolojik bölünmelerin bir sonucu olarak, Afrika'daki demokrasi süreci de engellendi. Bazı liderler, çıkarları için halkın iradesini hiçe saydılar ve muhalefete yönelik şiddet eylemlerine başvurdular. Bu da ülke içi çatışmaları artırdı ve halkın yaşam koşullarını daha da zorlaştırdı.
Kalkınma
Afrika, bağımsızlıklarını kazanmasının ardından ekonomik olarak da kalkınmak istemiştir. Bu amaçla pek çok kalkınma projesi hayata geçirilmiştir. Ancak bu projelerin bazıları beklenen sonuçları verememiş, bazıları ise ülke içi çatışmalara neden olmuştur.
Afrika ülkeleri, kalkınmak amacıyla tarım, sanayi ve altyapı yatırımları yapmıştır. Tarım alanında, modern tarım yöntemleri ve sulama sistemlerinin kullanımı ile verimlilik artırılmaya çalışılmıştır. Ancak bu projelerin bazıları uzun vadeli olmadığı için sürdürülebilir değildi.
Sanayi alanında ise, fabrikalar kurularak istihdam sağlanmaya çalışılmıştır. Ancak bu projelerin bazıları yetersiz yatırımlar ve teknolojik desteğin olmamasından dolayı başarısız olmuştur.
Altyapı yatırımları ise, yolların açılması, limanların inşa edilmesi ve enerji sistemlerinin kurulması gibi çalışmaları kapsamaktadır. Bu projeler ise ülkeler arası ticareti kolaylaştırmıştır.
Ne var ki, kalkınma projelerinin bazıları siyasi istikrarsızlık ve yolsuzluklar sebebiyle yarım kalmıştır. Ayrıca, kalkınma projelerinin uygulanmasında dışarıdan destek alınmış ve bazı projeler de yetersiz yatırım yüzünden tamamlanamamıştır.
Üstelik, kalkınma projeleri uluslararası sistemde yaşanan adaletsizlikler yüzünden Afrika ülkeleri açısından dezavantajlı olmuştur. Bu yüzden, Afrika ülkeleri kendi kaynaklarını kullanarak kalkınma projelerini hayata geçirme yoluna gitmiştir.
Özetle, Afrika bağımsızlığı sonrası kalkınma projeleri farklı sonuçlar doğurmuştur. Bazı projeler başarılı olurken, bazıları ise başarısız olmuştur ve ülke içi çatışmalara neden olmuştur. Ancak, Afrika ülkeleri hala kalkınmak için mücadele etmektedir.
Sonuç
Afrika bağımsızlık savaşları, Afrika kıtasının modern tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Sömürgecilik dönemi sonrası süreçte gerçekleşen bağımsızlık savaşları, Afrika ülkelerinin dışarıda olan güçlere karşı kendi kaderlerini çizme mücadelesidir. Bu sürecin sonuçları da dikkate alındığında, Afrika'nın kaderini değiştiren önemli bir tarihi olay olarak karşımıza çıkar.
Bağımsızlık savaşlarının sonrasında, Afrika ülkeleri değişim ve dönüşüm sürecine girdiler. Bu süreçte, siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda önemli sonuçlar yaşandı. Özellikle ekonomik alanda yaşanan değişimler, Afrika ülkelerinin bugün yaşadığı sorunların da temel kaynaklarından biri olarak karşımıza çıkar.
Afrika bağımsızlık savaşlarının en önemli etkilerinden biri, sömürgeciliğin son bulması ve Afrika ülkelerinin toplumsal hareketlenme sürecine girmesidir. Bu süreç, Afrika ülkelerine özgü siyasi, sosyal ve ekonomik yapıların şekillenmesine yol açtı. Ancak savaş sonrası süreçte yaşanan çatışmalar, siyasi bölünmeler ve iç çatışmalar, Afrika ülkelerinin bugün yaşadığı sorunları da beraberinde getirmiştir.
Afrika bağımsızlık savaşlarının sonrasında, ülkeler özgürlüklerini ilan etmiş olsa da, ekonomik anlamda yalnız kalmışlardır. Bu dönemde, Batı ülkeleri tarafından Afrika'ya getirilen neoliberal politikalar, Afrika ülkelerinin ekonomik hayatını derinden etkilemiştir. Bu politikaların sonucunda, ülkeler dış borçlanma, yoksulluk, yerel ekonomilerdeki çöküş, hükümetlerdeki yolsuzluklar ve siyasi istikrarsızlık gibi sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.
Afrika bağımsızlık savaşlarının sonrasında, ülkelerde ideolojik çatışmalar yaşandı ve siyasi kaos ortaya çıktı. Bu süreçte, Marksist-Leninist rejimlerin çoğunlukta olduğu ülkelerde, demokrasiye geçilmesi zor oldu. Bu durum, birçok ülkede iç savaş ve kötü yönetimlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Esasen Afrika bağımsızlık savaşlarının siyasi sonuçları, bugün pek çok Afrika ülkesinin demokratik olmamasının da nedenidir.